MEVLANA BİZE SESLENİYOR
Çağlar öncesinden, 750 yılı aşkın bir zamandır sesleniyor bize. Adeta bugünkü halimizi görerek...
Duyan var mı?
İnsanların iki guruba ayrıldığını söyler Mevlâna Celâleddin-i Rûmî:
“Halkı yetiştirip geliştiren, Tanrı’ya mensup bilgin kişi; kurtuluş yolunda bir şey belleyip öğrenen, bilgi elde etmeye çalışan kişi... İnsanların bu iki çeşidinden gayrisi, hayvanların yüzüne gözüne konan küçücük sineklerdir.”1 diyor, “Mecalis-i Seb’a”sında.
Toplumumuza bir göz atalım. İşe yarar bir bilgi edinmeye uğraşan var mı? TV'lerde Survivor, Benim Sitilim gibi programlarla diziler ve maçları seyretmekten başka ne yapıyoruz? Sohbetlerimizde "Nasıl gol attık ama!..", "Oğlum o gol şansaydı" gibi boş tartışmalardan başka ne yapıyoruz!
Herkes düşünüp kendisinin hangi guruba dahil olduğunu görme zamanı geldi de geçti sanırım.
Peki, kitap okuyor muyuz? Okursak ne tür kitap okuyoruz? Ne dediğini anlıyor muyuz? Anladığımızı uyguluyor muyuz?
Bunu da sorguluyor Mevlâna:
Mesnevi’sinde “Eşeğin sırtındaki kitaplar, ona ancak yük olur” diyerek Cumua suresinin 5. ayetine2 işaret eder. Böylelikle, kitap bilgilerinin de beyine yüklenmesinin öğrenmek olmadığını vurgular.
Yol gösteriyor, anlatıyor, yazıyor. Ve sonra da ümitsizce şunları ekliyor Mesnevi'sinde3
3201. Bu anlatış, şimdi, buza saplanmış eşek gibi kalakaldı; çünkü çıfıta İncil okunmaz, değmez bu iş.
3202. Şia’ya Ömer’den bahsedilir mi? Sağıra karşı berbat çalınabilir mi?
3203. Fakat köyün bir bucağında bir adam varsa, bu ettiğim hay huy yeter.
3204. Hak kazanan, dinlemeye layık olan kişiye, taşla kerpiç bile dile gelir de apaçık anlatır.
Artık kim ne anlıyorsa...
_____________________
1 Mecalis-i Seb’a, Mevlâna Celâleddin Rumî, çev: Abdülbaki Gölpınarlı, 1994, 2.b., s.84
2 Cumua Sûresi 5. ayet: “Tevrat'la yükümlü tutulup da onunla amel etmeyenlerin durumu, ciltlerce kitap taşıyan merkebin durumu gibidir. ...”
3 Mesnevî ve şerhi, Mevlâna, şerheden: Abdülbâki Gölpınarlı, 1.b., 1973, c.3, s.389.
